Bir İletişim Stratejisi Olarak Çift Dilliliğin Reklamlarda Kullanımı

ZEITSCHRIFT FÜR DIE WELT DER TÜRKEN

  • Makale Bilgileri


    Makale Başlık Bir İletişim Stratejisi Olarak Çift Dilliliğin Reklamlarda Kullanımı
    Makale Başlık İngilizce Bir İletişim Stratejisi Olarak Çift Dilliliğin Reklamlarda Kullanımı
    Cilt / Sayı Cilt: 8 / Sayı: 3
    Yazar İsmail DEMİRBAĞ
    Makale Dili Türkçe
    DOI
  • Özet Türkçe


    Küreselleşme ile birlikte farklı kültürlere mensup bireylerin farklı coğrafyalarda yerleşik olarak yaşayabilmeleri artık günümüzün siyasal koşullarında meşru bir boyut kazanmış durumdadır. Sınırların sıvılaştığı multi-kültürel bu tür ortamlar kuşkusuz reklam verenleri de yeni stratejiler ile mesajlarını iletmeye ve tasarlamaya zorlamaktadır. Zira “… duygu, düşünce ve öngörülerin karşı tarafa aktarılması eylemi” şeklinde tanımlanabilen iletişim kavramı şüphesiz “reklam” olgusunu da kapsamakta ve beraberinde daha yoğun ve çok boyutlu bir çabayı gerektirmektedir denilebilir. Bu bağlamda muhatabı toplumun tamamı olan ürünlerin salt bir sınıfa değil; tüm azınlıklara, etnisitelere, tabakalara veya sosyal gruplara yönelik mesajlar içermesi gerekir. Bu tür iletişim stratejilerinde kullanılan göstergelerin önemi şüphesiz daha anlamlı ve etkili olabilmektedir. Bu açıdan özellikle kendi coğrafyalarından uzak yerlerde yaşamak durumunda olan göçmenlere kendi sosyal mesajlarıyla ve/veya dilleri ile ulaşmak daha dinamik ve baskın bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Lakin hedef kitleye ulaşmak için, özellikle de kendilerini özel hissetmelerini sağlamak ve yalnızca onlara özgü bir düzgüyü kullanmak, onlara daha kolay ulaşmanın bir yolu olarak düşünülebilir. Ancak kullanılan dil ve dilsel mesajlar bu bağlamda önem arz etmektedir.
    Göçmen nüfusunun çoğunluğunun bilingual (çift dilli) olduğu düşünüldüğünde bu tür multi-kültürel ortamlar için Almanya’nın uygun bir örneklem oluşturabileceği varsayılabilir. Bu çalışmanın amacı; dil parametresinin bilingual bağlamda kapasitesini test etmeye yöneliktir. Bütüncül olarak değerlendirildiğinde ise elde edilecek verilerin bilingual reklam anlayışının çok kültürlü toplumlarda kullanılabilirliğine katkı sağlaması açısından önem arz etmektedir. Araştırmada Almanya’daki Türk vatandaşlarına yönelik üretilen reklam metinlerinden evreni temsil edebilecek sayıda ve çeşitlilikte random (şans-kura) yöntemiyle gazete reklamları veya afişler göstergebilimsel analizle değerlendirilmeye alınmış ve söylem analizi metoduyla yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu ülkedeki Türklerin kahır ekseriyetinin kendi dillerinin yanı sıra yerel dile de vakıf olmaları çift dilli olarak üretilen ve sosyal mesajlarla harmanlanan bu tür reklam metinlerinin algılanmasını kolaylaştırabileceği temel hipotezinden hareket edilerek yürütülen çalışmada önemli bulgulara ulaşılmıştır.

    Through globalization, it has become legal for individuals who are the members of different cultures live in different geographical places under the current political conditions. In multi-cultural environments such that the borders of the countries are collided, it is inevitable for commercial providers to follow new strategies to give their messages. Because "... it can be mentioned that communication term which can be defined as transferring feelings, opinions and presuppositions clearly includes "advertisement" phenomenon so that one has to work on it intensively and in a multidimensional manner. Within this context, a product must not only include messages for only a specific group of people in a society but for every minorities, ethnicities or social groups. It is clearly certain that the signs that are used in such communication strategies are more purposeful and effective. It can be considered as an effective method to address immigrants for who had to leave their countries through their native language and/or their own social messages. However, it is thought that it can be a simple way to reach target people by using this code which is special for only this group and make them feel special. The language and linguistic messages have significant roles in terms of commercials. When it is considered that most of the immigrants are bilingual, it is supposed that Germany can be one of the most appropriate samples among multi-cultural environments. The aim of this study is to test the capacity of language parameter in terms of bilingualism. When it is assessed in an integrated way, the results of this study are important because data that will be obtained at the end of the study will contribute to the idea of the ability to use bilingual commercials in multi-cultural communities. In this study, various newspaper commercials or posters being chosen randomly representing the scope of this study in terms of commercial texts produced for Turkish people in Germany are evaluated through semiotic analysis and interpreted by using discourse analysis method. Finally, very significant findings are gained from the study carried on by considering the basic hypothesis that shows that the great part of Turkish people are very competent on the local language besides their native language so that it makes it easier for them to understand commercials which are produced bilingually and blended with social messages.

  • Özet İngilizce


    Küreselleşme ile birlikte farklı kültürlere mensup bireylerin farklı coğrafyalarda yerleşik olarak yaşayabilmeleri artık günümüzün siyasal koşullarında meşru bir boyut kazanmış durumdadır. Sınırların sıvılaştığı multi-kültürel bu tür ortamlar kuşkusuz reklam verenleri de yeni stratejiler ile mesajlarını iletmeye ve tasarlamaya zorlamaktadır. Zira “… duygu, düşünce ve öngörülerin karşı tarafa aktarılması eylemi” şeklinde tanımlanabilen iletişim kavramı şüphesiz “reklam” olgusunu da kapsamakta ve beraberinde daha yoğun ve çok boyutlu bir çabayı gerektirmektedir denilebilir. Bu bağlamda muhatabı toplumun tamamı olan ürünlerin salt bir sınıfa değil; tüm azınlıklara, etnisitelere, tabakalara veya sosyal gruplara yönelik mesajlar içermesi gerekir. Bu tür iletişim stratejilerinde kullanılan göstergelerin önemi şüphesiz daha anlamlı ve etkili olabilmektedir. Bu açıdan özellikle kendi coğrafyalarından uzak yerlerde yaşamak durumunda olan göçmenlere kendi sosyal mesajlarıyla ve/veya dilleri ile ulaşmak daha dinamik ve baskın bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Lakin hedef kitleye ulaşmak için, özellikle de kendilerini özel hissetmelerini sağlamak ve yalnızca onlara özgü bir düzgüyü kullanmak, onlara daha kolay ulaşmanın bir yolu olarak düşünülebilir. Ancak kullanılan dil ve dilsel mesajlar bu bağlamda önem arz etmektedir.
    Göçmen nüfusunun çoğunluğunun bilingual (çift dilli) olduğu düşünüldüğünde bu tür multi-kültürel ortamlar için Almanya’nın uygun bir örneklem oluşturabileceği varsayılabilir. Bu çalışmanın amacı; dil parametresinin bilingual bağlamda kapasitesini test etmeye yöneliktir. Bütüncül olarak değerlendirildiğinde ise elde edilecek verilerin bilingual reklam anlayışının çok kültürlü toplumlarda kullanılabilirliğine katkı sağlaması açısından önem arz etmektedir. Araştırmada Almanya’daki Türk vatandaşlarına yönelik üretilen reklam metinlerinden evreni temsil edebilecek sayıda ve çeşitlilikte random (şans-kura) yöntemiyle gazete reklamları veya afişler göstergebilimsel analizle değerlendirilmeye alınmış ve söylem analizi metoduyla yorumlanmaya çalışılmıştır. Bu ülkedeki Türklerin kahır ekseriyetinin kendi dillerinin yanı sıra yerel dile de vakıf olmaları çift dilli olarak üretilen ve sosyal mesajlarla harmanlanan bu tür reklam metinlerinin algılanmasını kolaylaştırabileceği temel hipotezinden hareket edilerek yürütülen çalışmada önemli bulgulara ulaşılmıştır.

    Through globalization, it has become legal for individuals who are the members of different cultures live in different geographical places under the current political conditions. In multi-cultural environments such that the borders of the countries are collided, it is inevitable for commercial providers to follow new strategies to give their messages. Because "... it can be mentioned that communication term which can be defined as transferring feelings, opinions and presuppositions clearly includes "advertisement" phenomenon so that one has to work on it intensively and in a multidimensional manner. Within this context, a product must not only include messages for only a specific group of people in a society but for every minorities, ethnicities or social groups. It is clearly certain that the signs that are used in such communication strategies are more purposeful and effective. It can be considered as an effective method to address immigrants for who had to leave their countries through their native language and/or their own social messages. However, it is thought that it can be a simple way to reach target people by using this code which is special for only this group and make them feel special. The language and linguistic messages have significant roles in terms of commercials. When it is considered that most of the immigrants are bilingual, it is supposed that Germany can be one of the most appropriate samples among multi-cultural environments. The aim of this study is to test the capacity of language parameter in terms of bilingualism. When it is assessed in an integrated way, the results of this study are important because data that will be obtained at the end of the study will contribute to the idea of the ability to use bilingual commercials in multi-cultural communities. In this study, various newspaper commercials or posters being chosen randomly representing the scope of this study in terms of commercial texts produced for Turkish people in Germany are evaluated through semiotic analysis and interpreted by using discourse analysis method. Finally, very significant findings are gained from the study carried on by considering the basic hypothesis that shows that the great part of Turkish people are very competent on the local language besides their native language so that it makes it easier for them to understand commercials which are produced bilingually and blended with social messages.

  • -->

    Makale Dosyası