İlköğretim Çağı Çocuklarının Mimari Obje Olarak Anıtkabir’i Algılayışı ve Biçimsel İfadesi

ZEITSCHRIFT FÜR DIE WELT DER TÜRKEN

  • Makale Bilgileri


    Makale Başlık İlköğretim Çağı Çocuklarının Mimari Obje Olarak Anıtkabir’i Algılayışı ve Biçimsel İfadesi
    Makale Başlık İngilizce İlköğretim Çağı Çocuklarının Mimari Obje Olarak Anıtkabir’i Algılayışı ve Biçimsel İfadesi
    Cilt / Sayı Cilt: 4 / Sayı: 2
    Yazar Mehmet UYSAL
    Fadimana SELVİ
    Makale Dili Türkçe
    DOI
  • Özet Türkçe


    Bu çalışma ilköğretim çağı çocuklarının, mekânsal algı ve çizgi arasındaki kurdukları ilişkinin varlığı üzerine şekillenmiş ve gelişmiştir. Farklı disiplinlerin değişik açılardan ele aldığı bir kavram olan algı, bu çalışmada çocuğun hatırladıklarının ne kadarının mekânsal olduğu, bilindik bir mekânın akılda kalan yönlerinin neler olduğu üzerine kurulan bir model çerçevesinde değerlendirilmektedir. Mimari bir unsur olarak en yaygın şekilde bilinen ve çizgisel ifade açısından çok net biçimlenişler içeren Anıtkabir, araştırmanın mekânı olarak seçilmiştir.
    Çalışmanın amacı, çocuğun görsel algıları neticesinde bellekte kalan mekânın çizgi aracı ile biçimsel olarak ifade edilişinde sanatsal gelişim dönemlerinden; şematik, gerçekçiliğin doğuşu ve gerçekçilik evreleri ile ne derece örtüştüğü olarak özetlenebilir. Çalışma kapsamında öncelikle; şematik, gerçekçiliğin doğuşu ve gerçekçilik dönemindeki çocuklarla yapılan alan çalışmasını temellendirmek için literatür taraması yapılmıştır. İkinci basamağı, 2009/2010 Eğitim Öğretim Yılı I. Döneminde Karaman İli Başyayla ilçesine bağlı Başyayla İlköğretim Okulu’nda temel eğitim gören 4. (şematik), 6. (gerçekçiliğin doğuşu) ve 8. sınıf (gerçekçilik) öğrenci çalışma gruplarına bilindik ve çeşitli şekillerde (ziyaret, medya, ders araçları vb.) görülmüş olan Anıtkabir hakkında teorik bilginin aktarılmasıdır. Daha sonra öğrencilere algılarının ürünü olan uygulama çalışmalarının yapılması ve bunların amacı belirleyen parametreler kapsamında yorumlanması oluşturmaktadır. Bu çalışma ile görsel algıya bağlı olarak bellekteki mekân oluşumunun; çocuğun bulunduğu evreye, bireysel farklılıklara, farklı algılama biçimlerine, mekânın yaşanmışlık deneyimlerine dayanarak belleğe kodlandığını ve bu oluşumun ürünleri olan çizimlerin çocuğun bulunduğu evreyi destekler nitelikte olduğunu ortaya koymaktadır.

    This study was shaped and developed regarding the existence of a relationship between spatial perception and lines as observed in primary school children. Perception, receiving a variety of approaches from different disciplines, is assessed in our study through a model based on what portion of the things remembered by the child is spatial and what are the remembered parts or features of a familiar space. The study investigates Anıtkabir as a well-known architectural object which carries very distinct structures in terms of linear expression. The study aims at determining to what extent the formal expression of the space remembered by the child after visual perception through drawing matches the artistic development stages; schematic, dawning realism and pseudorealism. A literature review was carried out in order to constitute a basis for the fieldwork encompassing children from schematic, dawning realism and pseudorealism stages. The second step has been providing theoretical information concerning Anıtkabir to the student groups from Başyayla Primary Education School attending to 4th (schematic), 6th (dawning realism) and 8th (pseudorealism) grades using various common methods (visits, media, teaching tools, etc.) during 2009-2010 Education Year Fall Semester. Later the students were asked to put their perceptions in practice and the results were interpreted within the target parameters. This study asserts that the formation of space in memory as a result of visual perception are coded in view of the phase occupied by the child, personal differences, different styles of perception and spatial experiences and the drawings support the features of the phase occupied by the child.

  • Özet İngilizce


    Bu çalışma ilköğretim çağı çocuklarının, mekânsal algı ve çizgi arasındaki kurdukları ilişkinin varlığı üzerine şekillenmiş ve gelişmiştir. Farklı disiplinlerin değişik açılardan ele aldığı bir kavram olan algı, bu çalışmada çocuğun hatırladıklarının ne kadarının mekânsal olduğu, bilindik bir mekânın akılda kalan yönlerinin neler olduğu üzerine kurulan bir model çerçevesinde değerlendirilmektedir. Mimari bir unsur olarak en yaygın şekilde bilinen ve çizgisel ifade açısından çok net biçimlenişler içeren Anıtkabir, araştırmanın mekânı olarak seçilmiştir.
    Çalışmanın amacı, çocuğun görsel algıları neticesinde bellekte kalan mekânın çizgi aracı ile biçimsel olarak ifade edilişinde sanatsal gelişim dönemlerinden; şematik, gerçekçiliğin doğuşu ve gerçekçilik evreleri ile ne derece örtüştüğü olarak özetlenebilir. Çalışma kapsamında öncelikle; şematik, gerçekçiliğin doğuşu ve gerçekçilik dönemindeki çocuklarla yapılan alan çalışmasını temellendirmek için literatür taraması yapılmıştır. İkinci basamağı, 2009/2010 Eğitim Öğretim Yılı I. Döneminde Karaman İli Başyayla ilçesine bağlı Başyayla İlköğretim Okulu’nda temel eğitim gören 4. (şematik), 6. (gerçekçiliğin doğuşu) ve 8. sınıf (gerçekçilik) öğrenci çalışma gruplarına bilindik ve çeşitli şekillerde (ziyaret, medya, ders araçları vb.) görülmüş olan Anıtkabir hakkında teorik bilginin aktarılmasıdır. Daha sonra öğrencilere algılarının ürünü olan uygulama çalışmalarının yapılması ve bunların amacı belirleyen parametreler kapsamında yorumlanması oluşturmaktadır. Bu çalışma ile görsel algıya bağlı olarak bellekteki mekân oluşumunun; çocuğun bulunduğu evreye, bireysel farklılıklara, farklı algılama biçimlerine, mekânın yaşanmışlık deneyimlerine dayanarak belleğe kodlandığını ve bu oluşumun ürünleri olan çizimlerin çocuğun bulunduğu evreyi destekler nitelikte olduğunu ortaya koymaktadır.

    This study was shaped and developed regarding the existence of a relationship between spatial perception and lines as observed in primary school children. Perception, receiving a variety of approaches from different disciplines, is assessed in our study through a model based on what portion of the things remembered by the child is spatial and what are the remembered parts or features of a familiar space. The study investigates Anıtkabir as a well-known architectural object which carries very distinct structures in terms of linear expression. The study aims at determining to what extent the formal expression of the space remembered by the child after visual perception through drawing matches the artistic development stages; schematic, dawning realism and pseudorealism. A literature review was carried out in order to constitute a basis for the fieldwork encompassing children from schematic, dawning realism and pseudorealism stages. The second step has been providing theoretical information concerning Anıtkabir to the student groups from Başyayla Primary Education School attending to 4th (schematic), 6th (dawning realism) and 8th (pseudorealism) grades using various common methods (visits, media, teaching tools, etc.) during 2009-2010 Education Year Fall Semester. Later the students were asked to put their perceptions in practice and the results were interpreted within the target parameters. This study asserts that the formation of space in memory as a result of visual perception are coded in view of the phase occupied by the child, personal differences, different styles of perception and spatial experiences and the drawings support the features of the phase occupied by the child.

  • -->

    Makale Dosyası